8 Haziran 2016 Çarşamba


5 Haziran Pazar günü gerçekleşen Çocuk İnovasyon Zirvesi'ndeki panellerde Beşiktaş BİLSEM'den arkadaşlarımız Deniz Doğan "İnovasyon Nedir, İnovasyon Süreçleri ve Beklenen İnovasyon Alanları" üzerine konuşmasını yaptı.
Arkadaşımız Özge Narin İrmak ise "Gelecekte Nasıl Bir Dünya Hayal Ediyorum? " konulu konuşmasını yaptı. Bilsem'den birçok arkadaşımız ise robot çalışmalarını katılımcılara tanıttı.
Zirve kapsamında birçok öğrencinin çalışmalarını sergilediği etkinlikler arasında 2017 yılında uzaya yapacağı yolculuk ile "ilk Türk astronot" olarak tarihe geçecek Halil Kayıkçı ile söyleşi de vardı. Halil Kayıkçı yakında Bilsem'de bizimle de bir araya gelip bir etkinlik gerçekleştirecek. 

TUBİTAK BILIM FUARI ile ULUSAL ÇOCUK KONGRESİ ve BİZ

4 - 5 Mayıs 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarı’na Türk Dili ve Edebiyatı biriminden arkadaşlarımız Şükrü Kaan AYTAR, İbrahim GENÇ ve Özge Narin İRMAK kendi seçip hazırladıkları projelerini sundular.





5. Ulusal Çocuk Kongresinde projesini sözlü sunuma hak kazanan Özge Narin İrmak 7 Mayıs 2016’da sunumunu başarıyla gerçekleştirdi, bu süreçte ayrıca çeşitli atölye çalışmalarına katılma imkanı buldu. Diğer birim arkadaşlarımız da kongreye katılarak Türkiye’nin her bölgesinden gelen BİLSEM’li öğrencilerin projelerini dinledi, atölye çalışmalarına katıldı.

1 Mayıs 2016 Pazar

5. ULUSAL ÇOCUK KONGRESİ'NDE BİZİ DE DİNLEMEYE GELİN.

Bu yıl 6,7,8 Mayis'ta 5.si gerçekleştirilecek Ulusal Çocuk Kongresinde Beşiktaş Bilsem öğrencileri olarak biz yine bildirilerimizi sunacağız. 1215 bildiri başvurusu arasından Bilim Kurulu tarafından seçilerek sunuma hak kazanmış bildirilerimizi dinlemeye sizleri de davet ediyoruz. Kongrede bizi temsil eden tüm arkadaşlarımızı kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.
Kongre kapsamında bilimsel çalışmaların yanı sıra harika atölye çalışmaları da bizleri bekliyor, bu değerli çalışmaları kaçırmayın, gelin, eğlenirken öğrenin,  bambaşka ufuklara yelken açın diyoruz. 
Ayrıntılı bilgi için www.bagcilarenderun.com adresini ziyaret edin lütfen. 
Bilim Kurulu diyor ki:
"Ulusal Çocuk Kongresi, 6-7-8 Mayıs 2016 tarihlerinde İstanbul Bağcılar Belediyesi Enderun Yetenekli Çocuklar Merkezi ev sahipliğinde, Bağcılar Belediyesi Gençlik Merkezi’nde gerçekleştirilecektir.
Türkiye genelindeki Bilim ve Sanat Merkezlerinde destek eğitimi gören özel yetenekli öğrenciler ile resmi ve özel okullarda eğitim gören özel yetenekli öğrenciler, BİLSEM tanılama sürecine dâhil olmuş öğrenciler, Rehberlik Araştırma Merkezi tarafından değerlendirmeye alınmış ve okullarında eğitim desteği alan öğrenciler kongrede bildiri sunacaklardır. Kongrede, İstanbul’da bulunan resmi ve özel okullarda eğitim gören öğrenciler de yaptıkları bilimsel araştırmalara ilişkin bildirilerle katılım sağlayacaklardır.
Kongreye Türkiye genelinden 51 ilden toplam 1215 bildiri ile başvuru yapılmıştır. Bildiriler 7 üniversiteden 23 öğretim görevlisi tarafından değerlendirilmiş ve 176 bildiri seçilerek kongrede bildiri sunmaya hak kazanmıştır.
Gelecekte, başta Ülkemizin ve insanlığın gelişimine önemli katkılar sağlayacak bu çocukların çalışmalarının her daim desteklenmesi gerekliliğine yönelik inancımızla, 5. Çocuk Kongresi’nin Ülkemiz ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyoruz.
5. ULUSAL ÇOCUK KONGRESİ 
BİLİM VE DÜZENLEME KURULU

29 Nisan 2016 Cuma

Şiir Renginde Duvarlar...

Şiiri ve edebiyatı daha çok hayatımıza dahil etmek için aylar öncesinde bir projeye başlamış, bu kapsamda eğitim gördüğümüz Bilsem binasının boş ve soğuk duvarlarını da şiirlerle renklendirip sıcaklık katmıştık. Beklediğimiz her ders, oluşan her ders arası boşluk, edebi eserlerle dolmuştu biz farkında olmadan.
Tesadüfen okudukça mesafeler kat ettik, daha da okuduk yazdık.
 Ve hâlâ okul koridorlarımız arkadaşlarımızın kendi yazdıkları şiirler ile de renklenmeye devam ediyor. Tebrikler arkadaşlar...
Galiba biz biraz da şair olduk, oluyoruz... 😊






22 Nisan 2016 Cuma

GENÇ KALEMLERİMİZİN YENİ BAŞARILARI


 Yaratıcı Çocuklar Derneğinin Doğan Egmont işbirliği ile gerçekleştirdiği "Geleceğin Yazarları" Öykü Yarışmasında her yıl büyük başarılara imza atan arkadaşlarımız bu yıl da yarışmadan ödülsüz dönmedi.

Bu yıl 8. kez düzenlenen yarışmanın konusu “Hayvan Hikayeleri” idi. 

Yarışmada, Türk Dili ve Edebiyatı Birimi ÖYG programına devam eden arkadaşlarımız
Dicle Ece BULUT “Marjinal Bir Kedi” adlı öyküsü ile ikincilik, 
Cemre ÇETİNKAYA “Doğanın Kanunu Dediğiniz Şey Bu mudur?” adlı öyküsü ile mansiyon ödülüne layık görüldü. Arkadaşlarımızı ve danışman öğretmenimiz Sibel SELÇUK’u tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Dereceye giren arkadaşlarımızın öyküleri basılacağı için şimdilik burada paylaşamıyoruz, ama bu güzel öykülerden tadımlık birer alıntıyı sizlere sunuyoruz. 

İlk alıntı, mansiyon kazanan arkadaşımız Cemre Çetinkaya'nın öyküsünden:

DOĞANIN KANUNU DEDİĞİMİZ ŞEY BU MUDUR?

Öğretmen benim okumamı rica edermişçesine baktı bana. Bekletmeden hemen okumaya başladım:
“Normal bir kabanın bundan farkı ne?” diye sordu adam. Kadın yutkundu sadece, diyecek bir  şeyi olmadığından İnsanlar vahşi, insanlar cani, insanlar bencil. İnsanlar sadece kendilerini düşünürler. Pardon, yanlış oldu!... Hemen düzeltiyorum, insanlar sadece yılan derisinden bir çantanın kıyafetlerinde ne kadar güzel duracağını düşünürler veya hayvan postundan yapılan ceketle ne kadar çalımlı duracaklarını...
*****

İkincilik kazanan arkadaşımız Dicle Ece Bulut'un öyküsünden bir alıntı da aşağıda:

MARJİNAL BİR KEDİ

   “İnsanları neden mi sevmiyorum? Onlara olan kinim sanırım bizi yargılarken kullandıkları çifte standarttan kaynaklanıyor. Kedilere “nankör” diyorlar kendi riyakârlıklarını sorgulamaya ihtiyaç duymadan. Bizi sevmiyorlar çünkü onurlarını kaybetmiş insanlardan daha onurlu davranıyoruz. Köpekler gibi bizi tekmeleyene dönmüyoruz. Balıklar gibi birkaç parmak su ve sınırlı yemle yetinmiyoruz. Kuşlar gibi minnacık kafeslerde yaşamayı kabul etmiyoruz. İnsanlar gibi yaşamak istiyoruz ve onların asla sahip olamayacağı bir özgürlüğe sahibiz. Galiba biraz da imreniyorlar bize. Hiçbirinin kendini sokakların zalim düzenine atacak cesareti yok. Sokağa düşenleri de bizim gibi başları dik yaşayamıyorlar. Varsa yoksa başını eğip dilenmek.”
   Çöp konteynerinin yanında verdiğim vaazı miskinlikle dinleyen son iki sokak kedisi de bu noktadan sonra illallah etti ve ana yola yönelmek suretiyle oradan hafif adımlarla ayrıldı.
   Arkalarından öfkeyle tısladım. Var olabilmek, düşünebilmek için hiçbirine ihtiyacım yoktu...
*****
Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, öykü yarışmasında ödül ve mansiyon alan yarışmacıların öyküleri kitaplaştırılacaktır. Ödül töreni, 07.06.2016 tarihinde 11:00 – 13:00 saatleri arasında, Kozzy Alışveriş ve Kültür Merkezi, Gönül Ülkü Gazanfer Özcan Sahnesi'nde yapılacaktır. 


Ayrıntılı bilgi için:  http://www.yaraticicocuklardernegi.org/Yarisma_kategori_gor.asp?ID=4

MEB - YEĞİTEK DERGİSİNDE YAYIMLANAN ÇALIŞMALARIMIZ



Dergiye 
 http://yegitek.meb.gov.tr/ adresinden e-Dergi butonundan Bahar Sayısı için tıklayınız 
yazısından ulaşabilirsiniz. Arkadaşımız  Elif Naz KURT’u ve öğretmenimiz Sibel SELÇUK’u tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.

8 Nisan 2016 Cuma

Türk Dili ve Edebiyatı Etkinliklerinden Kareler: Sanal Dergimiz ve Şiir Renginde Duvarlar Etkinliğimizden Birkaç Görüntü


 Sene başında Türk Dili ve Edebiyatı biriminde kendi tasarladığımız çok çeşitli etkinlikler yaparak dile ve edebiyata dair zevkle ne güzel şeyler öğrendik, okuduk, ürettik, yazdık, paylaştık... Proje sonuçlarımızı alsak da arkadaşlarımızın büyük ilgisi ve yoğun istekleri üzerine sanal dergimizde okuyup yazmaya, duvarları "başıboş" bırakmadan edebiyatın renklerine boyayarak boydan boya okumaya  yazmaya düşünüp paylaşmaya devam ediyoruz.

"İyi yazmak; iyi düşünmek, iyi hissetmek ve iyi ifade etmektir. Bu hem zeka, hem
ruh, hem zevk sahibi olmayı gerektirir."

 Edebi hayatta birlikte güzel adımlar atmaya devam edebilmek dileğiyle...

"Bir insanı sevmekle başlar her şey ve zor değildir bir insanın bir insanı anlaması..."

                                                       


"Boydan boya oku, yaz koridorlarda..."

"Ne güzel şey, okumak, yazmak, paylaşmak..."




"Yazmakla ilgili özdeyişler okur, yeni özdeyişler oluştururuz biz."

Yazmakla ilgili özdeyişler okur, yeni özdeyişler oluştururuz biz: Temiz bir hayat, temiz bir dille başlar."

Özdeyişler okur, yeni özdeyişler oluştururuz biz: TEMİZ KONUŞ TÜRKÇENİ, KİRLETME DÜŞÜNCENİ!"


“Ben bir sözcük kullandığımda tam olarak ne demek istiyorsam, onu söylemiş olurum; ne daha eksiğini, ne de daha fazlasını. Sorun, çoğu insanın bunu başaramaması… Asıl sorun, bir ustalık sorunudur o kadar… Kullandığımız sözcüklerin efendisi olduğumuzda, kurtulacağız…”


Şiir Renginde Duvarlar, öğrencileri bekler..."




"Senin şiirin, senin hayalin! İster tamamla, istersen yeniden yaz."

"Senin şiirin, senin hayalin! İster tamamla, istersen yeniden yaz."

"Hiçbir mecburiyet olmaksızın şiirler yazılır duvardaki boş kağıtlara."

"Hiçbir mecburiyet olmaksızın şiirler yazılır duvardaki boş kağıtlara."


"Şiirler tanışmak...."

"Meğer yazmak ne zevkliymiş keyfi olunca."

"Hiçbir mecburiyet olmaksızın şiirler yazılır duvardaki boş kağıtlara."

"Hiçbir mecburiyet olmaksızın şiirler yazılır duvardaki boş kağıtlara."

"Senin sayfan, senin şiirin, ister tamamla, ister baştan yaz..."

"Yazının düzeni nasıl olmuş, yayıma hazır mı arkadaşlar?"

Orhan Veli'nin şiirini nasıl bir sözle yayımlasak?"

"Bu resfebe, sözcükleri resimle anlatma oyunu, sorulan kelime için tahmini cevaplar yorum olarak altına yazılacak, diye düşündüm, nasıl olur?"

"Bloğumuz için seçtiğim bir haber bu, nasıl buldunuz?"


"Öğretmenim, burada ne demek istiyor?"


"Bu benim şiirim olsun."


"Herkes bizim şiirlerimizi okuyacak."


"Şimdi okuyacağım bu şiirin şairini kim söyleyebilir?"
 s
p

"Ne güzel şiirler varmış!.."

"Bu şiirler de benden olsun."

"Güzelmiş."

"İşte şiir yazmak için arkadaşlara kocaman bir kalem"



"Kalem, yeni şiir ve şairler bulma yolunda..."